Monday, November 4, 2013

Paris yolcusu kalmasııınnn....

Severiz biz ailecek Paris'i.. Kendime dair hatırladığım ilk Paris maceramda 6 yaşındayım, ilkokula başlamamıştım. Noel zamanıydı. Galeries Lafayette ve Printemps'ın vitrinlerini hatırlıyorum. Işıl ışıl, süsler var her yerde. Noel Baba yaklaşıyor bana doğru, korkup annemin arkasına saklandığımı hatırlıyorum.  Bol bol oyuncak ve cici alınıyor, bol bol gezmek var Paris'te.. Annem her gün tembihliyor 'sokaklarda huysuzluk yapmak yok, çişim geldi, susadım demek yok'.  Ne huysuzluğu, gıkım çıkmıyor, mini minoş adımlarımla bütün gün gezmeye razıyım ben. Mutluyum. Annemin amcasının evinde yerde oturmuşum evcilik oynuyorum. Çay kahve pişirip ikram ediyorum anneme oyuncak fincanlarım ile.
O zamandan bu zamana yıllar geçti biz hala doyamadık Paris'e.. Her gidişimizde ayrı bir heyecan, ayrı bir tat keşfediyoruz. Her gidişimizde arkamızda bıraktığımız insanlar aynı soruyu soruyor: 'Ne buluyorsunuz aynı yere gidip gidip? Gidin değişik yer görün.'
Biz yine kürkçü dükkanımıza dönüyoruz, özlüyoruz Paris'i.. Aynı mekanları tavaf etmeyi, aynı kafelerde oturmayı.. Aynı havayı koklamayı.. Aynı kitapçılara girmeyi.. Aynı yerde krep yemeyi, ekler yiyip sıcak çikolata içmeyi.. Aynı nehir turunu.. Aynı butikleri, aynı butiklerin aynı çalışanlarını.. Hatta son 7-8 senedir gittiğimiz aynı otelimizi.. Otelimizin önünde kedileri ile müzik kutusu çeviren sokak dilencisini..
Özlüyoruz...
Özlediğimiz için de gidiyoruz... Yine bize bir yolculuk gözüktü..
Hemde bu kez bir ilk yaşıyacağız.. 3. ayına girmek üzere olan Sarp'ımız da bize eşlik edecek...
Zor mu olacak? Göreceğiz.. Fazla mı cesuruz? Birazcık.
Bavullarımız hazır, sabah 04.30 uyanmak üzere alarmımızı kurduk.
Bebekli Paris maceralarımızı dinlemek için takipte kalın..
Haydi bize iyi yolculuklar..
İrem

No comments:

Post a Comment